14. Avrupa Birliği İnsan Ticareti ile Mücadele Günü (18 Ekim) kapsamında Avrupa Konseyi İnsan Ticaretiyle Mücadele Uzmanlar Grubu (GRETA), COVID-19 salgınının beraberinde getirdiği kısıtlamalarda insan ticareti mağdurlarının haklarının gözetilmesi çağrısında bulundu.
GRETA Başkanı Davor Derenčinović konu ile ilgili şunları söyledi: “Avrupa Konseyi İnsan Ticaretine Karşı Eylem Sözleşmesi uyarınca, devletler insan ticareti mağdurlarının mağdur olduklarını tespit etmek, bu kişiler için gerekli yardım ve korumayı sağlamak ve bu kişilerin adalete ve etkili çözüm yollarına erişimlerini mümkün kılmakla yükümlüdür. Sözleşmenin uygulanmasına yönelik yapmış olduğumuz izleme çalışmalarında, tespit edilen mağdur sayısında azalma, mağdurlara sağlanan hizmetlerde aksamalar ve ceza muhakemesinde gecikmeler gibi endişe verici bulgular göze çarpmaktadır.”
COVID-19 salgınının beraberinde getirdiği zorluklar karşısında GRETA, insan ticareti mağduru binlerce kadın, erkek ve çocuğun dikkatlerden uzakta unutulmalarının önüne geçmek amacıyla çalışmalarını sürdürmüştür. Ulusal makamlar ve sivil toplumla olan diyaloğun yanı sıra Sözleşmenin ülkelerde uygulanmasının takibi de devam etmektedir.
COVID-19 salgını süresince çevrimiçi ortamlarda çocuk cinsel istismarı ve sömürüsünde önemli bir artış yaşanmıştır. Birçok STK, dijital medya okuryazarlığı ve çevrimiçi güvenlik becerilerinin geliştirilmesi yoluyla çocuk sömürüsünün önüne geçmek için yoğun çaba harcamaktadır. İnsan ticareti son dönemde çevrimiçi ortamlarda kendisine daha çok yer bulmaya başlamıştır. Bu kapsamda, devletler, sivil toplum ve özel sektörle iş birliği içinde söz konusu zorlukla etkin bir şekilde mücadele etmek için mevcut tüm kaynaklarını seferber etmelidir.
GRETA Başkanı bu duruma yönelik sözlerine şu şekilde devam etti: "Avrupa Birliği İnsan Ticareti ile Mücadele Günü, Avrupa Konseyi İnsan Ticaretine Karşı Eylem Sözleşmesine taraf olan devletlerin liderlerinin insan ticareti mağdurlarının hakları ve korunma ihtiyaçlarına ilişkin hukuki ve manevi yükümlülüklerini hatırlamaları için güzel bir vesiledir. "İnsan ticaretiyle mücadelede yer alan bizler, mağdurların haklarını savunabilmeleri için gerekli yardım ve desteği almaları, bu menfur suçu işleyen faillerin ise cezalandırılmalarını sağlama yönündeki çabalarımızı sürdürmeli ve artırmalıyız."
Pandeminin uzun vadede sosyo-ekonomik etkilerinin olacağı ve bu etkilerin küresel düzlemde eşitsizlikleri ve yoksulluğu artıracağı düşünülmektedir. Kırılgan grupların bu bağlamda daha fazla sömürüye maruz kalma riski, önleyici çalışmaların iki katına çıkarılmasını ve özellikle insan ticaretinin yapısal nedenlerine odaklanan sosyal ve ekonomik adımların atılmasını gerekli kılmaktadır.
