Skendžić ve Krznarić v. Hırvatistan  ​​| 2011

Hırvatistan çatışmasındaki savaş suçu mağdurlarının ve kayıpların aileleri için adalet

...M.S.’nin kaybolmasına ilişkin soruşturmanın etkinliğine ilişkin eksiklikler ve soruşturmaya dahil olan yetkili makamların bağımsız olmamaları Sözleşme’nin 2. Maddesi’ndeki [yaşam hakkı] yükümlülüklerin yerine getirilmemesine yol açtı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı, Nisan 2011

Davaya ilişkin genel bilgilier

Josipa Skendžić’in kocası Hırvatistan “İç Savaşı” sırasında kayboldu. Ailesi —tıpkı diğer pek çok aile gibi- hakikati tam anlamıyla asla öğrenemedi.

3 Kasım 1991’de polis, iki çocuk babası M.S.’yi evinde tutukladı. M.S. yakında bir kasabaya götürüldükten sonra gözaltında tutulduğu sırada kayboldu.

Ailesi, aşağı yukarı aynı dönemde bu kasaba yakınlarında M.S. gibi başka etnik Sırp kökenli kişilerin de kaybolduğunu ya da öldürüldüğünü iddia etti.

Kocasının tutuklanmasını takip eden günlerde Josipa yetkili makamlara defalarca başvurup kocasına ne olduğunu öğrenmeye çalıştı. Tam bir umutsuzluk hissine kapıldı ve hiçbir cevap alamamanın acısını dindirmek için ilaçlara yöneldi.

Josipa’nın kızı Tamara babası kaybolduğunda altı yaşındaydı. Sürekli ağladığını hatırlıyordu. Erkek kardeşi Aleksandar, o dönemi ”bir tek güzel an hatırlayamadığı[m] korkunç bir dönem” olarak tanımlıyordu.

Hiç haber almadan yıllar geçti.

1998’de bir Hırvat mahkemesi M.S.’nin öldüğüne karar verdi.

Ertesi yıl Josipa resmi bir soruşturma yürütülmesi talep etti. Başlangıçta hiç ses çıkmadı, ama yetkili makamlar, daha sonra polisin, aralarında kocasının tutuklanmasına katılan görevlilerin de dahil olduğu çeşitli kişileri sorgulamasını istediler.

Ama Josipa polisin hakikatı bulmak için yeterli çaba sarfetmediğini düşünüyordu.

2005’te o ve çocukları devlete karşı açtıkları bir hukuk davasını kazandılar, bir Hırvat mahkemesi M.S.’nin kaybolmasından ve varsayılan ölümünden yetkililerin sorumlu olduğunu kabul etti. Aile tazminat aldı.

Ancak yetkili makamlar aynı yıl Jospia’ya kocasının kaybolmasından sorumlu olanları henüz bulmadıklarının söylediler.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı

Avrupa mahkemesi Hırvatistan’ın M.S.’nin kaybolması hakkında etkili ve bağımısız bir soruşturma yürütmediğine hükmetti.

Mahkeme, soruşturmanın açıklanamayan gecikmelerle engellendiğini ve ipuçlarını takip etmek için ciddi bir girişimde bulunulmadığını söyledi.

Mahkemeye göre ilk soruşturmanın M.S.’nin tutuklanmasına katılan aynı polis karakolu tarafından yürütülmesi “bariz bir çıkar çatışması ve soruşturmayı yürüten yetkililerin bağımsız olmadıkları” sonucu doğurmuştu.

Takip

Avrupa mahkemesinin Josipa Skendžić ve çocuklarının davasında verdiği karar üzerine Hırvat yetkili makamları ailenin sevdiklerinin başına geleni öğrenmek için çabalarını iki katına çıkardı. Yetkililer soruşturmayı yerel makamlardan alıp bir başka kuruma devrettiler -bu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin memnuniyetle karşıladığı bir hamledir.

Bunun ardından soruşturmayı yürütenler 2017-18 yıllarında yeni ipuçları ortaya çıkardılar.

Hırvatistan ayrıca, savaş suçlarına ilişkin iddiaların gerektiği gibi soruşturulmasını sağlamayı ve kayıp kişilerin aranmasını yoğunlaştırmayı hedefleyen çok sayıda adım atmıştır, bu adımların bazıları şunlardır:

  • Savaş suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasına ilişkin, yargılamaların genel etkinliğini artırmayı hedefleyen 2011 stratejisi. Bu strateji kapsamlı bir savaş suçları veri tabanının oluşturumasını da içeriyordu.
  • Hükümetin soruşturma makamlarına gönderdiği, savaş suçları soruşturmalarında faillerin ve mağdurların etnisitesine ilişkin ayrımcılık yapılmamasının önemini vurgulayan 2011 tarihli genelge.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’da 2013 yılında yapılan, soruşturmaların polisten savcılara devredilmesini sağlayarak, gözetimi artıran ve gecikmelerden kaçınmaya yardımcı olan değişiklikler. Bu değişiklikler aynı zamanda mağdurların ailelerinin  soruşturmalara gerektiği gibi dahil edilmesini ve soruşturmalar hakkında bilgilendirilmelerini de sağlamıştır.
  • 2014 yılında kanunda yapılan değişikliklerle polis birimlerinin kendi memurlarının karıştığı iddia edilen savaş suçlarını soruşturmaları engellendi. Bu soruşturmalar artık başka polis birimlerine aktarılmaktadır.
  • 2019 tarihli bir “İç Savaş’ta Kayıp Kişiler Yasası” mağdurların ailelerini korumayı ve kayıp kişilerin aranması, mezardan çıkarılması ve teşhis edilmesi için etkili bir yasal çerçeve sağlamayı hedefliyordu.
Themes:

İlgili örnekler

Bir babanın adalet mücadelesi polisin daha iyi denetlenmesini sağladı

Maigonis Emars’ın kızının ölümüyle ilgili yapılan polis soruşturmasına dair ciddi kaygıları vardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de onunla aynı görüşte oldu, cinayet soruşturmasının ne uygun ne de bağımsız olduğuna hükmetti. Letonya mahkeme kararına karşılık olarak aynı şeyin bir daha yaşanmasını engellemeye çalışmak üzere soruşturmaların bağımsızlığını artıracak adımlar attı.

Read more

On binlerce kişi II. Dünya Savaşı sırasındaki mülk talepleri için tazminat aldı

Jerzy Broniowski büyükannesinin İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda terk etmek zorunda bırakıldığı mülkü için tazminat almak üzere 60 yıldan fazla bekledi. Avrupa mahkemesi kararı Polonya’nın Jerzy ve onun durumundaki diğer kişilere doğru düzgün tazminat ödemesine yol açınca adalet sağlanmış oldu. Bu  davada mahkeme yaygın ve sistemik sorunları ele almak üzere tasarlanan özel bir prosedürü...

Read more

Bosna savaşında dul kalan kadın ailesinin kayıp mülkünün iadesi için verdiği hukuk savaşını kazandı

Savaşın dehşetinden kaçıp soykırımdan sağ kurtulan Fata Orlović Srebrenista yakınlarındaki evine döndü ancak arazisinin üzerine bir kilise yapıldığını gördü. Bunu takip eden yirmi yılı aşkın süre boyunca Fata ısrarla arazisini geri almak için mücadele etti. Verdiği hukuk savaşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde zaferle sonuçlandı. Mahkemenin kararı Bosna-Hersek’in sonunda kiliseyi...

Read more