Başardıklarımız
Ölüm cezasının kaldırılması
Avrupa Konseyi demokratik toplumlarda yerinin olmadığını düşündüğü ölüm cezasının kaldırılmasına yönelik mücadelede öncü rol oynamıştır. Konsey 1983 yılı Nisan ayında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ek 6 No.lu protokolle ölüm cezasını kaldırmış, bunu 2002 Mayıs tarihli ölüm cezasını tüm koşullarda kaldıran 13 No.lu protokol izlemiştir.
Avrupa Konseyi, ölüm cezasının kaldırılmasını Konseye üye olmanın ön koşulu yapmıştır. Örgütün 46 üye devletinin hiçbirinde 1997 yılından bu yana ölüm cezası infaz edilmemiştir.
İnsan haklarının güçlendirilmesi
Avrupa Konseyine katılan her ülke, insan haklarına ve demokratik uygulamalara uyumunu değerlendiren bağımsız izleme mekanizmalarına tâbî olmayı kabul eder.
Buna bir örnek de 46 üye ülkedeki tutukevlerine (hapishaneler, polis karakolları, yabancıların gözaltında tutulduğu merkezler) özgürlüklerinden yoksun bırakılmış insanlara nasıl davranıldığını değerlendirmek üzere düzenli aralıklarla habersiz ziyaretler yapan Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesidir.
Avrupa Sosyal Haklar Komitesi de kendi adına, Avrupa Sosyal Bildirgesinde teminat altına alınan konut, sağlık, eğitim, istihdam ve dolaşım özgürlüğü haklarının ilgili ülkelerce uygulandığının doğruluğunu teyit eder.
Bir diğer örnek de, yolsuzluğa karşı ulusal politikalardaki noksanlıkları belirleyen ve üye devletleri gerekli yasal, kurumsal veya idari reformları gerçekleştirmeye teşvik eden Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (Greco)’dur. Bu gurup değerlendirmelerini ilgili Avrupa Konseyi sözleşmelerine dayandırır.
Ayrımcılık yapılmaması ve ırkçılıkla mücadele
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde kamu görevlilerinin, hangi sebeple olursa olsun, her türlü ayrımcılık girişimi yasaklanmıştır. Avrupa Konseyi, Avrupa’nın en büyük azınlığı olan Romanlar da dâhil olmak üzere, azınlıkları korumak üzere çeşitli faaliyetlerde bulunur.
Örneğin Romanların Topluma Dâhil edilmesine ilişkin Kentler ve Bölgeler Avrupa İttifakı, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin bir girişimidir. İttifakın elde ettiği somut sonuçlardan biri de Avrupa Birliğiyle ortak yürütülen Romact projesidir.
Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu da kendi adına, söz konusu spesifik sorunları inceler ve Avrupa Konseyinin 46 üyesine düzenli olarak önerilerde bulunur.
Avrupa Konseyi ayni zamanda cinsel yönelim veya toplumsal cinsiyet kimliği nedenleriyle yapılan ayrımcılığa karşı mücadelede öncü rolü oynar.
Son olarak da, Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme, ilgili ülkelerde azınlıkların korunmasını değerlendiren ve iyileştiren bir izleme mekanizması sunar.
Örneğin Romanların Topluma Dâhil edilmesine ilişkin Kentler ve Bölgeler Avrupa İttifakı
Roman hakları
Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu
Cinsel yönelim nedeniyle yapılan ayrımcılık
Ulusal azınlıkların korunması
İfade özgürlüğünün savunulması
İfade özgürlüğü olmaksızın ve özgür ve çoğulcu bir medya olmaksızın gerçek bir demokrasi olamaz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatlarında, özellikle de gazetecilerin haber kaynaklarının gizliliği konusunda basına çok geniş özgürlükler sağlanmaktadır. Mahkemeye göre, bu tür bir korumanın olmaması, söz konusu haber kaynaklarını halkı kamu yararına ilişkin konularda bilgilendirmek üzere basına yardımcı olmaktan alıkoyabilecektir.
İfade özgürlüğü hakkı, internet dâhil olmak üzere, yeni kitle haberleşme vasıtaları için de geçerlidir. Avrupa Konseyi, yeni gelişmeleri de göz önüne alarak bu hakkın savunulmasında sürekli olarak aktif bir tutum içerisindedir.
Avrupa Konseyi çeşitli üyelerine ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne ilişkin yasalarını ve politikalarını iyileştirmede yardımcı olmaktadır. Medyada çalışanlar için eğitim kursları ve çalıma ziyaretleri de düzenlenmektedir.
Toplumsal cinsiyet eşitliği
Adalet ve demokrasi alanına baktığımızda toplumsal cinsiyet eşitliği ülkelerin ekonomik büyümesinde önemli bir unsur olarak kabul edilmektedir. İlgili Avrupa Konseyi araçlarının amacı kadınlara karşı her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek ve kadınların toplum içindeki rolünü desteklemektir.
Bu alanda önemli bir adım olan Kadınlara Karşı Şiddetin önlenmesi ve Bununla Mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kadınlarla erkekler arasında daha büyük bir eşitlik sağlanması için çaba sarf edilmedikçe bu tür şiddet eylemlerinin kökünün kazınamayacağı anlayışına dayalıdır.
Çocuk haklarının korunması
Çocuklar hassas bir konumdadırlar ve ihtiyaçlarının çoğu için büyüklere bağımlıdırlar. Avrupa Konseyinin çocuklara yönelik programının amacı çocukların haklarını korumak, onlara karşı her türlü şiddeti önlemek, bu alanda suç işleyenleri kovuşturmak ve çocukların kendilerini ilgilendiren kararlara katılımını desteklemektir.
İşte o nedenle de, Çocukları Cinsel İstismara ve Cinsel Tacize Karşı Koruma Sözleşmesi evde veya aile içinde meydana gelenler de dâhil, çocuklara yönelik cinsel tacizin suç haline getirildiği ilk enstrumandır. Sözleşme 1 Temmuz 2010 yılında yürürlüğe girmiştir.
Ayrıca Avrupa Konseyi de çocukların adalete erişimini iyileştirmeye yönelik kılavuz ilkeleri Kabul etmiştir.
Çocuklara karşı şiddet
Çocuklara yönelik programlar
Her BEŞ çocuktan BİRİ Kampanyası
Kültürel çeşitliliğin savunulması
2008 yılında ‘Kültürel Diyaloğa ilişkin Beyaz Belge’yi Kabul eden Avrupa Konseyi, öğretmenlerin eğitimi, dini topluluklarla ve dini olmayan inançların temsilcileriyle her yıl yapılan bir diyalog da dâhil olmak üzere, azınlıkların korunması ve sosyal birlik beraberlikle ilgili çeşitli programlar başlattı. Kültürler Arası Kentler ağı, üye şehirlerin kültürel çeşitliliği yönetmesine yardımcı olmakta ve heterojen grupların birlik ve beraberliğini yaygınlaştırmak üzere, kamu alanlarında bir araya gelmelerini ve karşılıklı etkileşimlerini desteklemektedir. Söz konusu ağ kültürel çatışmaları çözüme kavuşturacak araçlar geliştirmektedir.
Avrupa Konseyi kültürler arası anlayışı desteklemek üzere dil eğitimini iyileştirmeye yönelik programlar ve araçlar geliştirmektedir.
Kültürler arası diyalog
Kültürler arası Kentler
Dillerin yaygınlaştırılması
Seçimlerin izlenmesi
Danışmanlık ve gözlemleme faaliyetleri sayesinde Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi ve AGİT gibi bazı Avrupa kurumları, Avrupa kıtasında demokratik, özgür ve adil seçimlerin yapılmasının teminat altına alınmasına yardımcı olurlar.
Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi düzenli aralıklarla Avrupa Konseyinin 46 ülkesinde yerel ve bölgesel seçimleri gözlemler. Kuruluşun gözlemleme misyonları tüm seçim sürecini kapsar ve kuruluşun Avrupa Yerel Öz Yönetim Bildirgesini izleme faaliyetlerini de tamamlar.
Ayrıca seçimlerin gereken biçimde yapılmasını iyileştirmek üzere Avrupa Konseyi seçim yasalarında köklü reformların yapılmasına, seçim kütüklerinin oluşturulmasına ve ulusal gözlemcilerin ve seçim görevlilerinin eğitimine yardımcı olmak üzere programlar oluştururlar.
Parlamenter Asamblesi
Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi
Demokratik kurumlar
İnsan hakları ve demokrasi konusunda eğitim
Demokrasi ayni zamanda, özellikle de sivil toplum faaliyetleri bağlamında, toplum yaşamına aktif katılımı da kapsar. Avrupa Konseyi insan haklarının ve demokrasinin öğrenilmesinin yaygınlaştırılmasında stratejiler ve araçlar geliştirir. Demokratik Yurttaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Avrupa Konseyi Bildirgesi bu değerlerin uygulamaya nasıl konacağını gösterir.
Her yıl 5000 gençlik lideri Avrupa Konseyinin Budapeşte ve Strazburg’daki Gençlik Merkezlerinde eğitilir. Bu kurslar gençlik liderlerinin öğrendiklerini kendi derneklerinin üyelerine öğretmeleriyle bir çağlayan etkisi yaratır. 15.000’i aşkın genç de, karşılıklı anlayışı, hoşgörüyü ve dayanışmayı yaygınlaştırma amacıyla Avrupa Gençlik Vakfının desteklediği projelerden yararlanır.
İlaçların ve sağlık hizmetlerinin kalitesi
Avrupa Konseyi İlaç Kalitesi ve Sağlık Hizmetleri Müdürlüğünün (EDQM) misyonu, temel bir insan hakkı olan kaliteli ilaca ve sağlık hizmetlerine erişime katkı sağlamak ve insan ve hayvan sağlığını destekleyip korumaktır.
EDQM’in çalışmaları ilaç, kan transfüzyonu, organ ve doku naklinin yanı sıra, kozmetik ve gıdayla temas eden materyaller gibi spesifik alanları kapsar. EDQM ‘in tüm faaliyetleri, misyonuna uygun bir biçimde, Avrupa kıtasının tümünde halk sağlığını korumaya yönelik optimum standartları sağlamayı amaçlar.
Did you know?
In 1964, the Committee of Ministers of the Council of Europe declared 5 May Europe Day.
''Tüm Avrupa’nın ortak evini '' kuracağız sözü hangi siyasi lidere aittir?