Wagner ve J.M.W.L. /Lüksemburg  | 2007

Yeni annesinin bekar olması nedeniyle hassas konumdaki çocuğun tüm koşullarıyla evlat edinilmesine izin verilmemesi

… böyle bir davada çocuğun yüksek menfaatleri en önemli husustur …

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Haziran 207 tarihli Kararı

Ön bilgiler

J.M.W. L. 1993’te Peru’da doğmuştu. Biyolojik annesi öldüğünde J.M.W.L. bebekti. Bebeği ailenin diğer üyeleri aldı ancak bebeğe kötü muamele ettiler. Çocuk sonunda terk edilmiş çocuk olarak ilan edildi ve bir yetimhaneye yerleştirildi.

Jeanne Wagner Lüksemburg’da yaşayan dört çocuk annesi bir kadındı. J.M.W.L. üç yaşına geldiğinde Jeanne çocuğu evlat edinmek istedi. Jeanne Peru’da birkaç hafta kalıp uluslar arası bir kurumla birlikte çalışarak gerekli tüm yasal gerekleri yerine getirdi. Evlat edinme 1996 yılında Peru mahkemelerince onaylandı.

J.M.W.L. ve yeni annesi daha sonra Lüksemburg’a döndü.

Ancak Lüksemburg mahkemeleri evlat edinmeyi tüm şartlarıyla tescil etmeyi reddettiler ve o zamanki Lüksemburg yasalarına göre bekar bir kadına bu hakkın sağlanmayacağını belirttiler.

Bu durum J.M.W.L.’in Peru’daki ailesiyle bütün bağlarını koparmış, ancak bunun yerine, kendisini evlat eden Lüksemburg’daki kadınla tüm bağlarını tesis etmesi sağlanmamıştı. Bu durum – özellikle de çocuğa Lüksemburg vatandaşlığı verilmediği ve kendisini evlat edinen aileyle tam olarak bütünleşmesini sağlayacak yasal korumadan mahrum edildiği için ciddi sorunlar yaratmıştı.

AİHM kararı

AİHM böyle bir durumda çocuğun yüksek menfaatlerinin önceliği olduğuna hükmetti. Lüksemburg mahkemelerinin kararı durumdaki gerçekliği göz önüne almamıştı: tam evlat edinme hakkı verilmediğinden bir çocuk yasal boşlukta kalmıştı. Bu şartlar altında, alınan karar ayrımcı olmuş ve çocuğun aile yaşamı hakkı ihlal edilmişti.

Müteakip gelişmeler

Aralık 2007’de Lüksemburg Mahkemeleri Jeanne Wagner’in J.M.W.L.’i tüm haklarıyla evlat edinmesini tanıdı.

Lüksemburg Yüksek Mahkemesi daha sonra müteakip davalar için bir emsal oluşturdu. Buna göre sadece bekar olmaları nedeniyle insanların tüm haklarıyla çocuk evlat edinmesi önlenmeyecekti.

Themes:

İlgili örnekler

Dört yaşındaki bir kızın kötü muamele görmesinden sonra yapılan reformlar

Tabitha Mitunga dört yaşındayken – yanında aile fertleri, arkadaşları ve kendisine bakacak hiç kimse olmaksızın Belçika makamlarınca hemen hemen iki ay süreyle gözaltında tutuldu. Tabitha Mitunga ruhsal zarar gördü ve Strazburg Mahkemesi haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Tabitha Mitunga’nın davası Belçika’da refakatçisi olmayan çocuklar için daha iyi koruma sağlanması ihtiyacına dikkat...

Read more

Çocuklarını tek başına büyüten kadınların – ve çocuklarının -- haklarıyla ilgili kilometre taşı niteliğindeki davayı kazanan kadın

Paula Marckx bir bebeği doğduğunda evli değildi. Paula evli olmadığı için bebeğinin kendi çocuğu olarak tanınmayacağını, tanınmasının ancak yasal bir süreçten geçtikten sonra gerçekleşebileceğini şaşkınlıkla öğrendi. Bu süreçten sonra bile kızı eksik bir sosyal statüye sahip olacaktı ve Paula’nın mirasçısı olamayacaktı. AİHM bunun aile yaşamı hakkını ihlal ettiğine hükmetti – bunun sonucunda...

Read more

Bir babanın kızından ayrı kalmasından sonra aile yaşamını korumak üzere reformlar yapılması

Teuvo Hokkanen’in karısı öldüğünde, kızı Sini’ye geçici olarak karısının anne babasının bakmasına izin vermişti. Anneanne ve dede daha sonra Sini’yi geri göndermeyi veya Teuvo’nun Sini’yi görmesine izin vermeyi reddettiler. Fin mahkemeleri Teuvo ile kızı arasında düzenli görüşmeler yapılmasına hükmetmişti ancak yetkili makamlar bu emri uygulamadılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu durumun...

Read more