Castells/İspanya Davası   | 1992

Senatörün hükümeti eleştirmesi üzerine hapis cezası alması

1979’da bir senatör olarak Punto y Hora’da “Şok eden Cezasızlık” başlıklı bir yazı yazarak polisin veya yarı polis gruplarının işlediği cezasız kalan cinayetlere değindim….Milletin yüksek kurumlarına hakaretten bir yıl hapis cezası [aldım].

Miguel Castells, El Nacional - © Fotoğraf NacióDigital

Ön bilgiler

Miguel Castells bir avukattı ve İspanya senatosu üyelerindendi. 1979’da yetkili makamların, aşırı sağcı gruplarca işlendiği iddia edilen bir dizi cinayeti gerektiği gibi soruşturmadıklarını iddia eden bir makale yazdı. Bay Castells’e göre, aşırılıkçı gruplara cinayetlerini işlemeden önce savcılık tarafından ceza almayacaklarına dair güvence verilmişti.

Bay Castells’e hükümete hakaretten dava açıldı. Bay Castells dava sürecinde birkaç kez, yaptığı suçlamaları ispatlayabileceğini belirtti. Ancak İspanyol mahkemesi böyle kanıtlar sunamayacağını çünkü İspanyol yasalarına göre suçlamaları doğru olsa bile bir insanın milletin kurumlarına hakaretten suçlu bulunabileceğini ileri sürdü.

Bay Castells suçlu bulundu ve bir yıl hapse mahkum edilmesinin yanı sıra, kamu görevinden ve mesleğini icra etmekten men edildi.

AİHM kararı

AİHM vatandaşların ifade özgürlüğünü kullanarak hükümetlerinden hesap sorabilmelerinin özellikle önemli olduğuna hükmetti. Ancak o zaman yürürlükte olan İspanyol yasalarına göre, bir insan hükümeti gerçekten ve iyi niyetle eleştirse bile ceza suçundan hüküm giyebiliyordu.

Bay Castells’in iyi niyetle hareket ettiğini göstererek veya suçlamalarının doğru olduğunu kanıtlayarak kendisini hukuken savunabilmesi mümkün değildi. Bu şartlar altında kendisini mahkum etmek ifade özgürlüğünü ihlal etmiştir.

İfade özgürlüğü…demokratik toplumların temel taşlarından biri olup, toplumların ilerlemesi için gerekli temel koşullardan biridir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Nisan 1992 tarihli Kararı - © Fotoğraf ELNACIONAL

Müteakip gelişmeler

Bay Castells’e tazminat ve mahkeme masrafları ödendi.

Bu ve diğer davalardan sonra 1993’te İspanya Anayasa Mahkemesi, bir karar yayınlayarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının, özellikle de ifade özgürlüğüyle ilgili olanlarının, doğrudan doğruya İspanyol yasalarına uyarlanabileceğine hükmetti. Bunun anlamı, diğer hususların yanı sıra, İspanyol hakaret davalarında gerçeğin bir savunma aracı olarak kullanılabileceğiydi. O nedenle İspanyol mahkemeleri artık eskisi gibi kararlar veremeyecekti.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi İspanya’da ifade özgürlüğünün korunmasını izlemeye devam etmektedir.

Themes:

İlgili örnekler

Avrupa Mahkemesi yargılamaları muhalefet siyasetçisinin beraat etmesini sağladı

Ilgar Mammadov hükümeti eleştiren bir blog yazısı yazdıktan sonra tutuklandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tutukluluğunun siyasi gerekçelere dayandığına hükmetti. Azerbaycan’ın karara verdiği yanıt üzerine, Avrupa Konseyi tarihinde ilk defa bir üye devlete karşı özel bir prosedür başlattı. Bu, sonuçta Azerbaycan’ın Ilgar’ı serbest bırakmasını ve mahkumiyet kararını bozmasını sağladı.

Read more

Gazetecilere karşı yapılan aşırı ölçüde polis operasyonları sonucunda medya kaynaklarını korumaya yönelik reformlar yapıldı

Polis tarafından devlete ait bilgilerin kimin tarafından sızdırıldığını belirlemeyi amaçlayan çok büyük bir arama ve el koyma operasyonunda dört gazeteci hedef alındı. Strazburg Mahkemesi operasyonun yeterli gerekçeye sahip olmadığına ve orantısız olduğuna hükmetti. Dava gazetecilerin ve haber kaynaklarının korunmasına yönelik yeni yasaların çıkarılmasını tetikledi.

Read more

Yanlış uygulamaları ve eksiklikleri haber vererek ortaya çıkaran hemşirenin işten atıldıktan sonra tazmin edilmesi

Brigitte Heinisch bir geriyatri hemşiresiydi. Çalıştığı yaşlılar evindeki uygulamaların hastaların yaşamını tehlikeye attığını iddia etti. İddialarını kamuya açıkladıktan sonra işten atıldı. Buna rağmen Alman mahkemeleri işten atılmasının yasal olduğuna hükmetti—bunun üzerine Bayan Heinisch Strazburg Mahkemesine başvurdu. Davası yeniden görüldü ve kendisine tazminat ödendi.

Read more