Goussev ve Marenk/Finlandiya Davası  | 2006

Broşürlerine polis tarafından el konulan hayvan hakları savunucuları için adaletin sağlanması

Herkes görüşlerini ifade etme özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu yetkililerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesinin giriş bölümü

Ön bilgiler

Elina Goussev ve Michael Marenk Helsinki’de kürk ticaretine karşı bir kampanya yürütüyorlardı. Polis bir gösteri sırasında kamu düzenini bozma suçu işledikleri şüphesiyle evlerini aramaya karar verdi. Aramada polis broşürler ve başka dokümanlar buldu. Polis bu malzemelere o sırada kürk satan şirketleri karalamaya yönelik olduklarını ileri sürerek el koydu.

Bn. Goussev ve Bay Marenk daha sonra bu suçtan aklandılar. Elina Goussev ve Michael Marenk broşürlerine el konmasının meşru ve yasal olmadığını iddia ettiler.

AİHM kararı

Mahkeme broşürlere el konmasının Bn. Goussev ve Bay Marenk’in ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. O sırada yürürlükte olan Fin yasalarına göre, polisin bir arama esnasında farklı bir soruşturmayla ilgili olarak bu tür malzemelere el koyup koyamayacağı konusunda bir açıklık yoktu. El konulan malzemeler davacıların ifade özgürlüğü bakımından önemliydi ve yasalar bu malzemeleri bulundurmaya haklarının olup olmadığı konusunda açık değildi.

Müteakip gelişmeler

Davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine getirilmesinden sonra oluşturulan yeni mevzuatla yasalar dokümanlara keyfi olarak el konulmasını önleyecek ve ifade özgürlüğünü koruyacak şekilde netleştirildi.

Themes:

İlgili örnekler

Criminal convictions for urging Israel goods boycott cancelled

Eleven people were convicted for calling for a boycott of Israeli goods in solidarity with Palestine. According to the European court, the French courts had not established why these criminal convictions were “necessary in a democratic society”. The European court’s judgment led to the cancellation of the protestors’ convictions and greater freedom to support boycotts for political reasons.

Read more

Gazetecilere karşı yapılan aşırı ölçüde polis operasyonları sonucunda medya kaynaklarını korumaya yönelik reformlar yapıldı

Polis tarafından devlete ait bilgilerin kimin tarafından sızdırıldığını belirlemeyi amaçlayan çok büyük bir arama ve el koyma operasyonunda dört gazeteci hedef alındı. Strazburg Mahkemesi operasyonun yeterli gerekçeye sahip olmadığına ve orantısız olduğuna hükmetti. Dava gazetecilerin ve haber kaynaklarının korunmasına yönelik yeni yasaların çıkarılmasını tetikledi.

Read more

Yanlış uygulamaları ve eksiklikleri haber vererek ortaya çıkaran hemşirenin işten atıldıktan sonra tazmin edilmesi

Brigitte Heinisch bir geriyatri hemşiresiydi. Çalıştığı yaşlılar evindeki uygulamaların hastaların yaşamını tehlikeye attığını iddia etti. İddialarını kamuya açıkladıktan sonra işten atıldı. Buna rağmen Alman mahkemeleri işten atılmasının yasal olduğuna hükmetti—bunun üzerine Bayan Heinisch Strazburg Mahkemesine başvurdu. Davası yeniden görüldü ve kendisine tazminat ödendi.

Read more