Opuz v. Türkiye |2009

Kadınlara yönelik şiddetle mücadele konusunda Avrupa’ya ilham veren sembolik karar

Aile içi şiddet meselesi bütün üye devletleri ilgilendiren genel bir sorundur . . .

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı, haziran 2009

Davaya ilişkin genel bilgiler

Nahide Opuz yıllarca kocası tarafından taciz edildi. Kocası hem Nahide’yi hem de sorunlarının nedeni olmakla suçladığı annesini dövdü ve tehdit etti. 

Bu şiddet trajik bir şekilde 2002’de Nahide’nin annesinin öldürülmesine yol açtı. Nahide’nin annesi polise damadının kendisini ve ailesini öldürmekle tehdit ettiğini söylemişti. 

Birçok uyarıcı işaret vardı. Bununla birlikte en azından iki defa savcılar yeterli kanıt olmadığı gerekçesiyle ceza davası açmamaya karar verdiler. 

Üç defa Nahide ve annesi  gördükleri baskı ve aldıkları ölüm tehditleri nedeniyle şikayetlerini geri çektiler. Bazı suçlarda bir şikayetin geri çekilmesi kovuşturmanın yapılamadığı anlamına gelir. 

Ancak Nahide’nin kocası işlediği suçların ağırlığı nedeniyle cinayetten önce iki kere hüküm giymişti. 

İlk olayda Nahide ve annesine arabasıyla çarpıp ikisini de ağır yaralı bir halde bırakıp gitmişti. Üç ay hapis cezasına çarptırılmış, 25 gün parmaklıklar arkasında kaldıktan sonra cezası para cezasına çevrilmişti. 

İkinci olayda Nahide’yi defalarca bıçaklamıştı. Bu defa sadece para cezası ile cezalandırılmıştı. 

2008’de adam Nahide’nin annesini öldürme suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Ama temyiz aşamasında cezaevinden çıkarılmıştı. 

Nahide kendi hayatından korkuyordu. Eski kocası ona ölüm tehditleri savurmaya devam etti ve Nahide yetkili makamların kendisini korumak için hiçbir şey yapmadıklarını söyledi. 

Nahide ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduktan sonra onu eski kocasından koruyacak tedbirler alınmıştı. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı

Avrupa Mahkemesi, Türk yetkili makamlarının giderek kötüleşen durumu bilmelerine rağmen Nahide ve annesine karşı uygulanan şiddeti önlemek üzere makul adımları atmadıklarına hükmetti. Nahide’nin annesinin cinayetine yönelik soruşturma da eksik yürütülmüştü. 

Yetkililerin tutumu adamı caydırmamış, hatta davranışlarına belli bir ölçüde hoşgörü göstermiştir. Bu pasif davranış Türkiye’de aile içi şiddeti cesaretlendiren bir iklim yaratmıştır. 

Mahkeme ilk defa toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında bir ayrımcılık biçim olduğuna hükmetti.

. . . [Nahide] ve annesinin uğradığı şiddet, kadınlara karşı bir ayrımcılık türü olan toplumsal cinsiyete dayalı şiddet olarak değerlendirilebilir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı, haziran 2009

Takip 

Nahide davasında verilen karar, 2011’de ortaya çıkan Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair  Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin (“İstanbul Sözleşmesi) doğmasına yardımcı oldu. 

İstanbul Sözleşmesi kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye dair en geniş kapsamlı uluslararası sözleşmedir. Bugüne kadar Avrupa Birliği’nin tamamının yanı sıra Avrupa Konseyi üyesi 34 devlet sözleşmeyi onaylamış ve 12 devlet de imzalamıştır. Sözleşme Avrupa dışında birçok ülke tarafından da bir eylem temeli olarak kullanılmaktadır. 

Türkiye İstanbul Sözleşmesi’ni 2012’de imzalamış ancak 2021’de sözleşmeden çekilmiştir.

Themes:

İlgili örnekler

Kırılgan aile içi şiddet mağdurları “yatak odası vergisi”nden muafiyet kazanıyor

Ağır aile içi şiddete maruz kalma riski taşıyan bir kadın özel olarak uyarlanmış evinden tahliye sorunuyla karşı karşıya kaldı çünkü konut yardımlarında yapılan kesintiler arık kirasını karşılayamayacağı anlamına geliyordu. Avrupa Mahkemesi kadının toplumsal cinsiyet nedeniyle ayrımcılığa uğradığına hükmetti. Bunun üzerine Birleşik Krallık kanunu değiştirerek onun durumundaki kadınları...

Read more

Roman kadınların zorla kısırlaştırılması, tedaviye rıza gösterilmesine ilişkin daha katı kuralların konmasını sağladı

V.C. bir zorla kısırlaştırma mağduruydu, bu Slovakya’da onlarca yıldır yapılan ve Roman kadınları orantısız bir şekilde etkileyen bir işlemdi. Avrupa mahkemesi V.C. doğururken kendisine yapılan işlemin kötü muamele anlamına geldiğine hükmetti. Birçok başka Roman kadının yasadışı bir şekilde kısırlaştırıldığı ortaya çıktıktan sonra Slovakya hastanın tıbbi tedaviye rızasına ilişkin yeni kurallar...

Read more

Öldürülen anne ve kızın ailesi için adalet

M.T. ve kız bebeği V.T kendilerine şiddete dayalı tehditler yönelten adam tarafından, adam cezaevinden salınır salınmaz vurularak öldürüldü. M.T. ve V.T.’nin ailesi yetkili makamların onları korumak için yeterli önlemleri almadıklarına inandılar. Avrupa Mahkemesi de aynı görüşteydi. Avrupa mahkemesinin bu davadaki kararı Hırvatistan’ın aile içi şiddet mağdurlarını koruma önlemlerini artırmasına...

Read more