Thlimmenos/Yunanistan Davası  | 2000

Vicdani retçiye makul ölçüleri aşan ceza verilmesinden sonra yapılan reformlar

Dini veya felsefi nedenlerle askeri üniforma giymeme nedeniyle mahkumiyet, suçlunun bu mesleği icra etmesini baltalayacak bir namussuzluk veya ahlak bozukluğu içinde olduğu anlamına gelemez.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin 6 Mayıs 2000 tarihli Kararı

Ön bilgiler

Iakovos Thlimmenos bir Yahova Şahidiydi. Dini inançları nedeniyle askerlik yapmak istemedi. Iakovos Thlimmenos itaatsizlikle suçlandı ve dört yıl hapse mahkum edildi. Serbest bırakıldıktan sonra sınavlarını vererek muhasebeci oldu. Ancak ilgili kurul ağır bir suçtan hüküm giymiş olduğu gerekçesiyle kendisini bu göreve tayin etmeyi reddetti.

AİHM kararı

AİHM Bay Thlimmenos’un askerlik hizmeti yapmayı reddetmesinin muhasebeci olarak çalışma yeteneğini olumsuz etkileyecek bir namussuzluk içinde olduğunu göstermediğine hükmetti. Kendisinin meslekten men edilmesi o nedenle makul nedenlere dayanmıyordu ve haklı bir gerekçesi yoktu. Meslekten men edilmesi Bay Thlimmenos’un dini inançlarından kaynaklandığından, kendisine karşı dini inancına dayalı ayrımcılık da yapılmış oluyordu.

Müteakip gelişmeler

AİHM’nin kararı karşısında yasada yapılan değişiklikle, vicdani retçilere adli sicillerinin silinmesi, askerlik hizmetini yapmayı reddetmeleriyle bağlantılı suçların kaldırılması hakkı verildi.

2001 yılında Anayasada değişiklik yapılarak vicdani retçilere askerlik yerine sivil işlerde çalışabilme hakkı verildi.

Themes:

İlgili örnekler

Havacıların dini faaliyetleri nedeniyle mahkum edilmelerini müteakiben adaletin yerini bulması ve reformlar yapılması

Üç Yunan Hava Kuvvetleri subayı Pentecostal Kilisesine bağlıydılar. Her üçü de dinlerini yaydıkları için mahkum oldular ve bir yılı aşkın bir ertelenmiş hapis cezasına çarptırıldılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi subayların sivillerle bu görüşmeleri yaptıkları için hüküm giymelerinin subayların din özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. Yunan hükümeti ileride bu nedenle mahkumiyet kararı...

Read more

Annenin yalnızca dini nedeniyle çocuklarının velayetini kaybetmesinden sonra yapılan reformlar

Ingrid Hoffmann bir Yahova Şahidiydi. Boşandığında bir çocuk psikoloğu, çocuklarıyla yakın duygusal bağları nedeniyle çocukların velayetinin Ingrid’e verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Ancak bir mahkeme, İngrid’in bağlı olduğu din nedeniyle velayetin babaya verilmesi gerektiğine hükmetti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu kararın ayrımcı bir karar olduğuna hükmetti – bunun sonucunda...

Read more

Havayolu çalışanı din özgürlüğü mücadelesini kazanır

Nadia Eweida British Airways (BA) hava yollarında çalışıyordu. Eweida dini inancının bir göstergesi olarak boynunda bir gümüş haç taşıyordu. BA haçın şirketin üniforma politikasıyla ters düştüğünü ileri sürerek Nadia’yı ücretsiz ve geçici olarak işten çıkardı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bunun Nadia’nın din özgürlüğüne makul sayılamayacak bir müdahale olduğuna hükmetti – bu olay sonucunda...

Read more